Amerikan endüstrisinin egemen olduğu anime dünyasında Avrupa (Fransız-Belçika) soluğu görmek gayet hoş, keyifli… 20 bin dolar bütçeyle çekilen bu sevimli animasyon sadece çocukların değil, büyüklerin de keyifle izleyeceği bir 90 dakika sunuyor.
Her şey bir avuç küp şekerle başlıyor.
Keyifli zaman geçirmeye gelen piknikçilerin geride bıraktıkları, bu sessiz, sakin, huzurlu ormanı bir anda karıştırıyor. Böcek familyasının hemen her üyesi piknik sofrasından bir şeyler kaparken, bir kutu dolusu küp şeker siyah karıncalarımızın payına düşüyor. Bundan iyisi can sağlığı diyerek kutuyu yüklenen karıncalarımızı yolda sevimli bir misafir bekliyor.
Bu beklenmedik misafir, filmimizin kahramanı, sevimli mi sevimli bir uğur böceği…Uçmayı yeni öğrendiği için kendisini sıkıştıran arılardan kaçmayı beceremiyor ve yuvarlana yuvarlana kendini bir anda küp şeker kutusunun içinde buluyor.
İlk başta çekimser davranan siyah karıncalar, bir süre sonra bu sevimli miniğe alışırlar ve yolculuklarında kendilerine eşlik etmesine ses çıkartmazlar. Bu dostane yaklaşımlarının sonuçlarını da alacaklardır!
Bu enfes ziyafetin peşinde başkaları da vardır: Düşman kırmızı karıncalar
Kimse şekerleri paylaşmak istemeyince oldukça uzun sürecek bir kaçma – kovalamaca başlar. Kırmızı karıncalar siyah karıncalardan daha güçlü ve hızlı olsalar da, siyah karıncalarda olan bir şey yoktur: Akıllı bir uğur böceği!
Bundan sonrasını filmi izleyeceklere bırakalım ve filmin diğer detaylarına geçelim.
Öncelikle animasyonun bize belgesel tadı vermesinin en önemli nedenin değinelim: Filmin görüntülerinin büyük bir kısmında gerçek doğa çekimleri kullanılmış. Anime karakterler bu görüntülerin üzerine oturtulmuş. Bu nedenle izleyenlere görsel bir şölen sunan filmin en büyük başarısı, bu geçişlerde en ufak bir sahtelik yaşatmaması. Sadece bundan dolayı, film ekibi ayakta bir alkışı hak ediyor. Uzun ve zorlu çalışma süreci sonunda, mükemmele yakın bir görselliğe ulaşılmış.
“Minuscule”u farklı yapan bir diğer özelliğinden daha bahsetmeden geçmeyelim. Bu filmde hiç diyalog yok! Kim demiş hayvanların kendi aralarından insanlara ait bir dille konuşmaları gerektiğini??? Onlar kendi böcek dilleriyle gayet güzel anlaşıyorlar. Ve birbirini anlamak için aynı dili konuşmak gerektiğini ne güzel anlatıyorlar bize.
Pek çok güzel filmin gösterime girdiği bu dönemde, arada kaynamasını hiç istemediğim bir animasyon “Minuscule”. Herkesin bu harika hikayeyi izlemesi gerek (ve sinema salonundan gülümseyerek ayrılması tabii) Emin olun film bittiğinde “mükemmel bir iş çıkartmışlar” demeniz garanti!
Minuscule: Kayıp Karıncalar Vadisi
Yönetmen: Helene Giraud, Thomas Szabo
Senaryo: Thomas Szabo, Helene Giraud
Süre: 90 dak.
Orijinal Adı: La Vallée Des Fourmis Perdues
0 yorum:
Yorum Gönder