"Horns" özellikle fantastik film severleri oldukça mutlu edecek bir film.
Farklı ve ilginç senaryosunun Stephen King'in kendisi gibi yazar olan oğlu Joe Hill tarafından yazıldığını öğrenince bunun nedenini çok daha iyi anlıyorsunuz.
Daha önce çeşitli hikayeleri aktarılan Mill'in uzun metrajlı filme alınan ilk kitabı "Horns". Kadrosunda da Daniel Radcliffe, Juno Temple ve Heather Graham gibi ünlü oyuncuları barındırıyor.
Küçük bir Amerikan kasabasında yaşayan Ig ve Merrin çocukluklarından beri birbirlerini sevmektedirler.
Bir gün, Merrin'in ormanda vahşice öldürülmüş şekilde bulunması tüm kasabayı ayağa kaldırır. O güne değin huzur içinde yaşayan kasabalılar, böyle bir cinayetin kim tarafından ve de sebeple işlenmiş olabileceğini anlayamazlar.
Tüm bunlarla mücadele etmeye çalışan Ig, bir sabah uyanıp aynaya baktığında olağanüstü bir şeyle karşılaşır: Hızla uzayan şeytani boynuzları...Ne yapacağını bilemez bir şekilde hemen doktora koşar ve bir an önce boynuzlarından kurtulmak istediğini söyler doktora.
Bir süre sonra şüpheler yıllardır birlikte olduğu erkek arkadaşı Ig üzerinde toplanır. Aleyhinde herhangi bir kanıt bulamasalar da Ig artık kasaba halkı için bir katildir. Kendini ne kadar savunmaya çalışırsa çalışsın, üzerine yapışmış bu damgayı temizleyemez.
Boynuzlarının insanlar üzerindeki hipnotik etkisini de o zaman anlamaya başlar kahramanımız. Karşılaştığı her insanın içindeki kötücül duygular boynuzları görmesiyle ortaya çıkmaya başlar.
İnsanların beyinlerinin en derin kıvrımlarında sakladıkları tüm o ahlaksız, şeytani istekler bir bir dile dökülmeye başlar.
Önceleri bu durumdan rahatsız olan Ig, sahip olduğu büyük gücü fark edince, bunu kendi lehine kullanmaya karar verir.
Her insanın içinde var olan kötülük düşüncesinin "boynuz" metaforuyla anlatılması gerçekten etkileyici...İnandıklarımızın ya da inandığımızı sandığımız kimi şeylerin sorgulamasını da yaptırıyor film bizlere...
Şeytan olarak bize sunulan kavramı, aslında pek de uzaklarda aramamız gerektiği bence filmin can alıcı noktası.
Kendilerini iyi insanlar olarak kabul eden kasaba halkının, "şeytan" olarak gördükleri Ig karşısında nasıl acımasız ve ön yargılı olduklarını izlerken bunu çok daha iyi anlama fırsatı yakalıyoruz.
Film boyunca izlediğimiz görsel efektler son derece başarılı.
Ig karakterini canlandıran Redcliff "Harry Potter"lardan sonra başladığı fantastik filmler serisine "Horns"u da ekleyerek, ne kadar doğru bir seçim yaptığını gösteriyor.
Çok fazla alt metin barındıran "Boynuz" sadece fantastik film severlerin değil, neden ve nasıl sorusunu sormayı başarabilenlerin de ilgiyle, sıkılmadan izleyebileceği bir film.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil