İtiraf edeyim, bir süredir masamın üzerinde sessizce okunmayı bekleyen bu kitaba karşı biraz ön yargılıydım. Danielle Steel romanlarından hallice kapağı, nedense fazla ağlak ve sıkıcı bir hikaye anlattığını düşündürtmüştü bana. Bir şans verip başladığımdaysa kitabın sonu nasıl geldi anlamadım bile...
Kitap, aralarında 50 yıl olan iki olayı paralel bir anlatımla sunuyor.
Önce 1933 yılının Seattle'ına gidiyoruz. Vera Ray, 3 yaşındaki oğlu Daniel ile, izbe bir otelde yaşam savaşı süren bir kadın. Hayatta oğlundan başka hiç kimsesi yok.
Önce 1933 yılının Seattle'ına gidiyoruz. Vera Ray, 3 yaşındaki oğlu Daniel ile, izbe bir otelde yaşam savaşı süren bir kadın. Hayatta oğlundan başka hiç kimsesi yok.
Geceleri çalıştığı bir işi olduğundan, küçük oğlunu o izbe otel odasında tek başına bırakmak zorundadır. Her sabah eve dönerken kafasında dönüp duran oğlunun başına bir şey gelme ihtimali Vera'yı kahretmektedir.
Koşarak sokağa fırlayan Vera, tüm caddeyi kaplayan bembeyaz karların üzerinde, birden görür oğlunun yanından ayırmadığı oyuncağını... Bundan sonra Vera'nın tek yaşama amacı, küçük oğlunu bulabilmektir.
Ve bu olaydan 80 sene sonra yine Seattle'dayız. Bu sefer köklü bir gazetenin yazı işlerinde muhabir Claire'le tanışıyoruz. Claire sorunlu evliliğinden dolayı kendini işine adamış, hırslı bir muhabir. En büyük isteği de manşet bir habere imza atmak.
O sıralar aynı yıllar öncesinde olduğu gibi Seattle karlar altındadır. Bu büyük ve şehir halkının yaşamını cehenneme çeviren fırtınanın araştırılması ve haber yapılması görevi de Claire verilir.
Büyük haberlere imza atmak isteyen Claire bu görevden pek de memnun kalmaz. İstemeye istemeye araştırdığı bu olay, kendisini bir anda 80 yıl öncesindeki bu kayıp çocuk olayı ile karşılaştırır.
Bu hikayeden çok etkilenen Claire olayın derinliklerine indikçe bu kadının akıbetini de çok merak eder. Bilmediği şey Vera ile arasında kendisinin dahi bilmediği büyük bir bağ olmasıdır.
Bu iki kadının hayatlarını okurken evliliklerine, mutsuzluklarına, yaşama tutunma çabalarına dair güzel bir yolculuğa çıkartıyor bizi yazar Sarah Jio. Özellikle duygusal hikayeleri sevenlerin keyifle okuyacağı "Böğürtlen Kışı"nın adını nereden aldığı da kitapta anlatılıyor.
Bu merak uyandıran hikayenin sonunu öğrenmek için sayfaları çevirmekte acele edeceksiniz emin olun.
Şimdiden keyifli okumalar!
Orijinal Adı: Blackberry Winter
Yazar: Sarah JIO
Çeviri: Duygu Parsadan
Arkadya Yayınları, 2012
353 sayfa, 17 tl
Kitabı betimleyişiniz ve hakkındaki yorumlarınız, kendimi kitabı sipariş sepetime eklerken bulmama neden oldu. :) (Ayşegül)
YanıtlaSilÇok sevindim yorumunuza sevgili Ayşegül :))
SilAma okuduktan sonraki yorumlarınızı da duymak isterim
Kitabın sonunu çok merak ettim:)
YanıtlaSil353 sayfa uzakta :)
YanıtlaSil